Bu İlginç karakteri siz zaten daha önceden tanıyor ve hatta yakından takip ediyor olabilirsiniz ama 1 milyon kişinin tanıyor olabilmesi mümkün mü. Hiç sanmıyorum yine de neredeyse bu kadar çok beğeni alan şu fotoğrafı yayınladı instagramında.
Peki Türkiye’ye ilk kez gelen ve daha önce de genellikle uzay ve roket fotoğrafları paylaşan bir adamı neden böyle bir fotoğraf çektirip yayınlamış olabilir.
Onun hayatının farklı yönlerine bakarak bu sorunun cevabını birlikte vermeye çalışalım mı?
“Sizce Ben deli miyim” O’nun hakkında yazılmış tek resmi biyografinin yazarıyla ilk buluşmalarında sorduğu soru bu olmuş yazarın değil Elon Mask’ın yazara sorduğu soru delimiyim. Şöyle bir durumu hayal edelim, bir şirket kuruyorsunuz, gece gündüz demeden çalışıp bu şirketi büyütüyorsunuz, yeni ortaklar alıyorsunuz, yatırımcılar buluyorsunuz.
Dünya üzerindeki 200 ülkede geçerli bir ödeme sistemi giriş duruyorsunuz PayPal . Maalesef artık Türkiye’de geçerli değil Bu arada En sonunda bu şirketin bir buçuk milyar dolara satıyorsunuz ve cebinize bu satış sonrasında 165 milyon Dolar civarında nakit para giriyor. Artık hayatınızın sonuna kadar hiç çalışmadan rahat rahat yaşayabilirsiniz. Ama Elon Mask ne yapıyor hemen imara henüz açılmamış birkaç tane arsayı bulup etrafını çeviriyor diye düşünüyorsanız. Siz deli değilsiniz aksine çok akıllısınız. Çünkü deli olan biri bunun yerine gidip bir roket fabrikası kuruyor. Bu satışı yaptıktan sonra cebine giren tüm parayı ve hatta mutfakta kumbarasında biriktirdiği birkaç milyon dolara daha ekleyerek 3 ayrı endüstrideki, üç ayrı şirkete yatırım yapıyor.
10 milyon dolarını enerji sektöründeki solarcity ye 70 milyon dolarını Otomotiv sektöründeki tesla’ya ve 100 milyon dolarını da uzay endüstrisindeki Spacex e.
Üçü de birbirinden riskli sektörler ama üçü de ortak bir vizyona hizmet ediyor ve bunun ne demek olduğunu en sonunda anlayacağız merak etmeyin. En iyi silikon vadisi’nde yetişen girişimcilerin pek çoğu burada kazandıkları parayı tekrar internet ve bilgisayar teknolojilerini yatırmayı tercih eder.
O’nu sıklıkla karşılaştırdıkları Steve Jobs mesela, o bile teknoloji dışında sadece eğlence sektöründe başarılı olabilmiştir. Örneğin 2008’de bir yandan Apple da iPhone’un yeni modelini piyasaya sürü bir yandan da kurucusu olduğu Pixar animasyon stüdyosu ile veoli gösterime sokup eğlence sektörü sallaya bilmişti. iPhone ve itunes su geliştirirken müzik endüstrisinin devlerine kafa tutmuştu. Elon Mask’ın gözünü diktiği yerse uzay. Risk almıyor ultra risk alıyor. Gel de deli deme şimdi bu adama şirketlerle değil devletlerle rekabet etmek zorundasın çünkü bu oğlan da Amerika Birleşik Devletleri Rusya ve Çin gibi dünya devleri at koşturuyor.
Şimdi biz hayalimize devam edelim Bir Uzay şirketi kurmak için ne yaparsınız ilk adımı nereden atarsınız nasıl başlarsınız sadece 100 milyon dolar yatıracaksınız ve yıllık bütçesi 19 milyar dolar olan NASA ile rekabet etmeyi göze alacaksınız.
Elon Mask’ın ne yaptığını söyleyeyim hemen bu konuyla ilgili uzay ve roketlerle ilgili bulabildiğim bütün kitapları okumuş, konusunu o kadar hakim hale gelmiş ki daha sonra şirketini kurduğunda işe aldığı mühendisleri bir şey söylediğinde şunu şöyle yapın dediğinde o konuyu en az onlar kadar bildiğini gösterebilmiş. Zaten bu arada işe aldığı ilk 1000 kişi ile doğrudan kendisi mülakat yapmış onlarla yaptığı bu görüşmelerde çok enteresan. Mesela eski bir Nasa çalışanı olan Jim kent rull’a doğrudan kendisi telefon etmiş gerisini şöyle anlatıyor kentron Jim: “bir gün arabamla yolda giderken bir telefon çaldı açtığımda komik aksanlı biri ben bir milyarderim ve bir Uzay programı başlatacağım sizinle de mutlaka görüşmem gerekiyor dedi. O sırada onu çok iyi duyamıyorum ve dediklerine de pek fazla güvenemedim. Hatta adını söylediğinde Uan Mask olduğunu sanmıştım diye devam ediyor.
Onun adının nasıl telaffuz edildiği konusunda herkesin kafası karışık zaten. Neyse özetleyecek olursak önce uzay bilimi ile ilgili bulabildiği bütün kitapları okuyarak kendisine teorik bir temel inşa etmiş sonra da bu konu ile ilgili dünyanın en parlak beyinlerini etrafa toplayıp işi pratiğe dökmeye başlamış. İşte Spacex böyle kurulmuş.
ama nasıl kurulduğundan çok neden kurulduğu Benim daha çok ilgimi çekiyor açıkçası İngilizcede böyle en zor işler için kullanılan bir tabir vardır ya altı üstü bir bulmaca roket bilimi değil sonuçta derler.
Yani dünyada yapılması en zor iş olarak roket bilimi gösterilir ilan Mask tam rahata ereceği sırada İşte böylesin en zorlu bir yolculuğa başladı dünyanın en parlak beyinlerinin Facebook’ta daha fazla nasıl reklam gösterebiliriz konusunda çalışmalarına daha fazla dayanamayıp onların gerçekten de roket mühendisliği yapmalarına imkan sağladı ve tüm bu deliliğin arkasında çok büyük bir vizyon var.
Günün birinde Mars’a gidip oraya yerleşebilmek. Elon Mask’ın ana Ofisi Los angeles’ta büyük bir şehrin ortasında kurulmuş olan spacex fabrikasının içinde ve ofisine giden koridorda 2 tane poster asıl soldaki poster marsı bugünkü haliyle yani soğuk çorak O kırmızı gezegen olarak gösteriyor.
Tam karşısında sağdaki posterde ise hayali bir şey var. Mars okyanuslar ile çevrili yeşillikler içerisinde. İşte mask’ın amacı marsı bu hale getirmek insanlığın parlak bir geleceğe sahip olduğunu düşünerek ölmeyi tercih ederim şeklinde açıklıyor.
Bu ideale inanırsınız inanmazsanız orası ayrı bir konu. Bu yönde bir de Tesla diye elektrikli otomobiller üreten bir şirket var. İyidir kötüdür geleneksel otomobil şirketleri ile rekabet edebilme ihtimali hiç yoktur, çok pahalı, bakacaklar, bu adam Amerika’nın Jet Fadılı. Türkiye’de bu isimle takıldı kendisine. Bu tartışmaları biz bir kenara bırakalım ya ürettikleri arabalar çok güzel be doğrusu benim için erişilmesi çok uzak bile olsa hayallerimi süslüyor araba sadece estetik çevre dostu yenilikçi teknolojik olma gibi sıfatlarından bahsetmiyorum bence onu nasıl güzelliği yine o büyük vizyonun bir parçası olması Tesla ile ilgili alınmış tüm patentlerin halka açık olduğunu biliyor musun. Yani araba açık Kaynak kodlu bir yazılım gibi dileğinin ücretsiz olarak alıp bir web sitesi yapabileceği Word Press gibi.
Tesla’nın rakipleri dahil herkes bu patentleri alıp ondan daha iyisini yapmaya çalışabilir. Ulaşım konusunda hyperloop gibi başka bazı projelerini de bu şekilde tüm insanlıkla paylaşmayı tercih etti.
Deli mi bu adam neden bunları açtı diye kendisine sorulduğunda şu cevabı veriyor “deliklerle dolu bir gemideyiz” dünyayı kastediyor. Tabii ve bugün biz Tesla ile bu suyu boşaltan bir kova yaptık, siz olsanız kovanı tasarımını paylaşmaz mısınız. Evet onun sahip olduğu büyük vizyonunu arkasında bu geminin su aldığına dair bir korku var. Dünya’nın geleceği konusunda çok endişeli, küresel iklim değişikliği problemine karşı enerjimizi güneş gibi sürdürülebilir kaynaklardan elde etmemiz gerektiğini savunuyor.
Sadece savunmakla kalmıyor bu konuda kurduğu şirketi solarcity Amerika’nın en büyük güneş paneli üreticisi haline geldi bile bu şirketin en son çıkardığı ürün çatılardaki kiremitlerin Güneş enerjisini elektriğe çevirmeyi sağlıyor ve fiyatı da normal bir çatının maliyeti ile aynı.
Eninde sonunda bir gün herkes çatısını değiştireceğine göre daha ucuz maliyetli olan güneş enerjisi kullanan bu çatı sistemine geçeceği ve dolayısıyla gelecek de herkesin kendi kendine yeten böyle evlerde oturacağı iddiasında üretilen enerji depola ya bilmek ve gerektiğinde Akşam tesla’yı şarj edebilmek için satmaya başladı.
Yani bütünüyle bir ekosistem tasarlıyor Çünkü sadece evlerde değil elektrikli otomobillerde de en önemli ihtiyaç bu piller. O yüzden Biga faktörü adını verdiği Fabrikalar kuruyor bunlardan ilkinin inşaatı hala devam etmesine rağmen şu anda tek başına dünyada üretilen tüm lityum iyon pilleri neden daha fazlasını tek başına öğretmeye başladı bile. Fabrikanın ikincisinin de temelleri atıldı ve dünyanın çeşitli bölgelerinde 3 fabrika daha yapılması planlanıyor.
Elon Mask’ın insanlığın geleceği konusundaki tek endişesi enerji problemi değil Şu anda Google’ın kurucularından Larry pey bir yerlerde insan ırkının kökünü kazıyan bilecek kapasiteye sahip yapay zekalı bir robot filosu kuruyor olabilir diyor. Deli olduğundan ya da Larry pey için kötü olduğundan değil ki aslında çok iyi gidip sık sık evinde falan kalıyor ama Larry pagine bu iyimserliği onun aynı zamanda zayıf noktası olabilir diye düşünüyor yeterli önlemleri almamış olabilir endişesi taşıyor.
Yani bu konularda biraz karamsar. O yüzden yapay zekanın olası olumsuz etkilerine karşı araştırmalar yapan ve kar amacı gütmeyen Open IA organizasyonunda kurucuları arasında. Hakkında yazılmış bu biyografi de oldukça kalın bir biyografi, daha pek çok ayrıntı var. 12 yaşında iken kendi yazdığı bir blaster adındaki uzay oyununu yaklaşık 500 dolara satarak ilk yazılım satışını yapması, annesinin ünlü bir foto model olması, Iron Man filminin çekimleri sırasında Tony Stark i canlandıran Robert Downey junior’ın kendisini ziyaret ettikten sonra aldığı ilhamla bu karakterin yaratması gibi çeşitli konuları ben size bırakıyorum.
Vurgulamak istediğim iki önemli konu var dikkat ederseniz şu ana kadar size hep ilham verici yanlarını anlattım ama insanda olduğu gibi onda da kusurlu taraflar var. Birincisi bu aile yaşamı insan ilişkileri her zaman mükemmel olmamış bazı zaferleri kazanırken bazılarını da kaybetmiş O yüzden kimileri bu Elon Mask deyip onu küçümsemek de yaptıkların ağzının sularını akıta akıta öve öve bitirip anlamsız fanatik bir hayranlık içerisine girmek de mantıklı değil. Hiçbir insan için böyle bir yaklaşımda bulunmamak lazım. Bunun yerine onun yaşamından ilham alabileceğiniz ve daha da önemlisi kendi hayatımıza uygulayabileceğimiz sonuçlar çıkartmak önemli bu yüzden ben bardağın dolu tarafına odaklanmayı tercih ediyorum ve vurgulu uyuyacağım ikinci konu olarak bu kitaptan okuduğumda beni en çok etkileyen onun çocukluğuna dair bazı kısımların altını çizmek istiyorum.
Her ne kadar şuanda Amerikan vatandaşı olsa da Elon Mask bir Afrikalı. Dünyanın bu en gelişmemiş kıtasında doğmuş. 17 yaşına kadar Güney Afrika’daki şiddet ve gerilimin kabile savaşlarının içinde büyümüş ve o zamanlar oluşmaya başlayan karakterinin en çarpıcı yanlarından biri de içindeki kitap okuma dürtüsü olmuş. Bu kitapta yazdığına göre günde 10 saate yakın kitap okumak onun için son derece sıradanmış. Hafta sonunda günde 2 kitabı bitirebiliyormuş. O günlerle ilgili şunları söylüyor Elon Mask bir keresinde okulun ve komşu okulun kütüphanelerindeki kitapların hepsini bitirmiştim. Bu esnada sanırım 3 ya da 4 sınıftaydı. Kütüphaneciyi benim için kitap sipariş etmesi konusunda ikna etmeye çalıştım. Böylece bir Britenika ansiklopedisini okumaya başladım, bu oldukça faydalı olmuştu. Neyi bilmediğiniz hakkında hiçbir fikriniz yok işte ileride yapacağı büyük girişimlerin başlangıç noktasında oluşturmaya başladığı vizyon bu.
Amerika’da daha üniversite yıllarında bir öğrenci iken insanlığın geleceğini en çok etkileyecek 3 sorun hakkında kendisine çalışmak için 3 alan belirlemiş.
İnternet, temiz enerji ve uzay.
Sonrasında attığı adımlar kurduğu şirketler aldığı kararlar hep bu yönde. Mask’ın uzun vadeli ideali ise spacex vasıtasıyla uzayda gezegenler arası seyahat edebilen bir medeniyet yaratarak insanlığa yardım etmek.
Bu Elon Mask deli diyesi geliyor insanın değil mi? Çok mu iddialı geldi. Bunları yapabilir mi yapamaz mı göreceğiz asıl önemli olan bunları yapıp yapamaması değil.
Bir insanın bir vizyona sahip olması önce yüksek bir sonra o hedefe ulaşmak için roketlere yakıtı doldurmak, okumak, ama kelimenin tam anlamıyla okumak.
Sadece bilmek için değil Elon Mask‘ın da söylediği gibi “neleri bilmediğini fark etmek onları da görebilmek için okumak.”
İşte Vizyon budur.
Bu mu yapmış plak ve eminim çocuk yaşlarında okumaya başladığı o ansiklopedinin a maddesinin sonlarına doğru bir isim dikkatini çekmiş kendisi gibi yüksek hedeflere sahip olduğu için İstikbal göklerdedir diyen birisi.
Yoksa Türkiye’ye geldiği daha ilk gün onun bahçesinde niye böyle bir poz versin ki ve sonrasında başka bir fotoğrafının altına yazdığı şu satırlar bize okuduklarını ne kadar iyi anladığını ve en önemlisi kendi vizyonuyla örtüştüğünü göstermez mi?
3 Kırık kaburga Ama o yine de savaştı Yurtta barış dünyada barış için.