Hologram Teknolojisinin Gerçek Dünyadaki En İyi 10 Uygulaması
Jules Verne 1893’te teknoloji fikrini ilk kez ortaya çıkardığından beri, hologramlar teknoloji ve eğlence şirketlerinin ve tüketicilerin hayali olmuştur. Ancak bu tür cihazlara duyulan popüler istek, Prenses Leia’nın Star’da yüzen bir resim olarak görünmesi ile gerçekten moda oldu. Kırk yıl önceki savaşlar. Ne yazık ki, yıllarca bu tür şeyler sonsuza kadar bilim kurgu dünyasına gönderilecek gibi görünüyordu . İnce havada 3B görüntü oluşturmanın zorlukları aşılamaz görünüyordu.
Son olarak, yine de, gerçek hologram rüyasının gerçekte gerçek olabileceği güne yaklaşıyoruz gibi görünüyor. Dünyanın dört bir yanındaki bilim adamları, çok yakın gelecekte medyayı kullanma ve medyayla etkileşim şeklimizi değiştirebilecek birkaç farklı hologram türü oluşturmak için lazerleri, modern dijital işlemcileri ve hareket algılama teknolojilerini kullanmanın yeni ve yaratıcı yollarını buldular.
İşte günümüzün en havalı holografik teknolojilerinden bazılarının listesi. Bir göz atın ve teknolojinin ana akıma ulaşmasına yardımcı olmak için arkadaşlarınızla paylaşın, çünkü Prenses Leia’nın dediği gibi, “Tek umudum sizsiniz.”
1. Aerial Burton Lazer Plazma Holografı:
Yakın zamana kadar, herhangi bir “hologram” örneğinde ışığı yansıtmak için cam, duman veya su gerekliydi ama artık değil. Aerial Burton olarak bilinen bir şirket, 3 boyutlu bir görüntüyü havada yüzdürmek için bir plazma lazer kullanan bir holografik projektör yarattı. Şu anda çok ilkel bir şey ama bu, ışığın bir yüzeyden yansıtılmasına gerek kalmadan görülebileceğini gösteriyor. Teknoloji, havadaki moleküllerin bir plazma oluşturmak için iyonize olmasına neden olan bir 3D tarayıcı aracılığıyla havadaki doğrudan noktalara odaklanan 1kW kızılötesi darbeli lazer kullanır. Bu teknoloji şu anda ilkel olsa da, ince havada her yerde bulunan holografik görüntülere doğru yönde atılmış önemli bir adım.
2- Pepper’in Hayaleti
Müzik hayranıysanız, bu muhtemelen aşina olduğunuz bir hologramdır. Bu eski bir illüzyon teknolojisi, ancak yeni tasarımlar onu harika kıldı. “Dijital diriliş” adını verdikleri bir şeyin öncüsü olan MDH Hologram, performans mekanları için fotogerçekçi ve esnek hologram teknolojisinde ustalaşan ilk şirketti. Tupac, Michael Jackson ve hatta Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin hologramlarının da kanıtladığı gibi inanılmaz derecede gerçekçi olabilir. Üst düzey hareket yakalama teknolojisi ve tam 3B CGI kullanarak, bir kişiyi baştan aşağı tamamen yeniden yaratıyor ve ardından neredeyse görünmez bir cam bölmeye yansıtıyorlar.
3- Pervane (Fan)Tipi Hologramlar
Bahsettiğimiz teknolojinin ilkele versiyonları ile tema parklarında ya da özel etkinliklerde karşılaşmış olma ihtimaliniz var. Küçük pervaneler ile yüksek teknolojili RGB (R: Red – Kırmızı, G: Green – Yeşil, B: Black – Siyah) aydınlatmalar bir araya getirilerek hayat verilen bu hologramlar, milisaniyeler içerisinde renk değiştirebiliyor. Doğru hızda çevirildiğinde ise, bu teknoloji ile 3 boyutlu etkisi yaratarak görüntülere hayat verilebiliyor. Yakın zaman önce geliştirilen Hypervsn Wall isimli bir cihaz sayesinde, bahsettiğimiz teknoloji bir adım daha ileri taşınarak tamamen yüksek çözünürlüğe sahip ve 3 metreden daha büyük görüntüler boşlukta belirebiliyor. Tüm bunlar ise sadece 65 watt enerji kullanılarak gerçekleştiriliyor.
4- Işık Alanı Hologramları
Yurt dışında eskiden çocuklara yönelik müzelerde kullanılan bu tip hologramlar, gün geçtikçe daha da gelişti. Eskiden eğimli aynalar aracılığı ile 3 boyut ilizyonu yaratarak oluşturulan görüntüler sadece doğru açıdan bakıldığında görülebiliyordu. Şimdi ise LCD ekran teknolojisinden faydalanan bilim insanları, HoloPlayer One gibi makineler geliştirerek ortaya çıkarılacak görüntünün 32 açıdan görünümünü aynı anda istenilen yöne yansıtabiliyor. Bu sayede oluşturulan “ışık alanı” gerçek ölçülerden bir sahne yaratılmasına imkan veriyor. Derinlik algılama sensörleri ile bir arada çalışması mümkün olan bu hologram teknolojisi ile, kullanıcılar etkileşim kurabiliyor ve gerçekte ya da dokunmatik ekranlarda olduğu gibi hologramı kullanabiliyor.
5- Dijital Holografik Masaüstü
Açıkçası “Iron Man” ve “Avengers” filmlerinden tanıdığımız Tony Stark karakterinin kullandığı holografik masa, sahip olduğumuz teknoloji göz önüne alındığında, henüz sahip olabileceğimiz bir teknoloji değil. Fakat Güney Kore’den bir ekip, bu teknolojiye bizi yaklaştırabilecek önemli bir adım atmayı başardı. Ekip bir dizi çok renki, yüksek enerjili lazer ve yüksek hızla dönen aynalar yardımıyla yarattıkları, 360 derecelik görüş açısına sahip dünyanın ilk holografik görüntüleyicisini yaratmayı başardı. Ekip bu başarısını masanızın üzerine yerleştirerek de büyük bir adım attı.
6- Fiziksel Hologram
Geleneksel hologram fikrinden biraz uzaklaşmış olmasına rağmen, havalı ve etkileyici yapısı ile dikkat çeken inForm adlı bu yenilik, MIT araştırmacıları tarafından yaratıldı. Araştırmacıların hayat verdiği bu teknoloji, insanların ve nesnelerin şekillerini 2 boyutlu yüzeyler üzerinde canlandırabiliyor. Bunu başarabilmek için 900 kadar motor ile güç verilen kolon kullanılırken, bu kolonlar gerçek zamanlı olarak şekilleri yaratabiliyor. Her şeyden önemlisi, bahsi geçen teknoloji inanılmaz havalı ve etkileyici bir görüntü ortaya çıkarıyor.
7- No-logram(Logram yok):
Bu tip hologram teknolojisi uzun yıllardır sihirbazlar ve film yapımcıları tarafından kullanılıyor olsa da, onu mükemmelleştirmek bir sanatçıya kaldı. Joanie Lemercier, 2 boyutlu yansıtıcılar ile hareket sensörlerini bir araya getirerek 3 boyutlu görüntülerin inanılmaz netlikte ve gerçekçi halde yaratılmasını sağladı. Üstelik bu teknoloji kameranın değil de izleyicinin hareketlerini takip ettiği için özel bir gözlük ya da ekrana gereksinim duymadan çalışabiliyor.
8- Masa Hologramları:
Bu örnekte ise karşımıza Hololamp isimli ve cama ihtiyaç duymadan görevini yerine getirebilen hologram masa karşımızda. Düz bir yüzey yansıtarak el ile kontrol etmenize izin veren cihaz, bunun için hareket algılayıcı ve tarayıcı kameralardan yardım alıyor. Hololamp adlı bu ürün, bahsettiğimiz diğer hologram teknolojileri kadar havalı olmasa da kullanım kolaylığı ile bu eksiğini bir nebze olsun telafi ediyor.
Öklideon Hologram Tablosu, 1000 GB grafik verisini işleyebilen inanılmaz bir algoritma ile ışık atomlarını koordine ederek çarpıcı görseller oluşturan sürükleyici, çok kullanıcılı bir sistemdir. Ne yazık ki, kullanmak için özel lensler gerektiriyor. Bir de ilk camsız hologramlı masa olan Hololamp var. Düz bir yüzey üzerinde, hareket izleme tarama kamerası tarafından manuel olarak yönetilebilen bir projeksiyon oluşturur. Daha kullanıcı dostu, ancak pek de havalı değil.
9- 3 Boyutlu Hacimsel Teknoloji:
Muhtemelen en havalı görünen güncel holografik teknoloji olan Voxon VX1 ekranla oluşturulanlar gibi Volumetrik hologramlar, yani hacimsel hologramlar, çok yüksek hıza sahip dijital ışık motorları ve hassas bir şekilde odaklanmış hacim yaratan motorlar kullanarak yaklaşık yarım milyon ışık noktasını her saniye belirli bir boşluğa yansıtıyor. Bu hacimsel teknoloji, görüntünün yüzlerce dijital kesitini senkronize ve eşzamanlı olarak belirlenen pistonlu yüzey üzerine yansıtıyor. Işık fotonları ekrana çarptığında yayılarak olması gereken yerde kesit görüntüsünü meydana getiriyor ve gözlerimiz için bu oluşan katmanlar tek bir üç boyutlu görüntü halini alıyor. Üstelik bu üç boyutlu görüntüyü görebilmek için özel bir gözlük ya da ekipmana ihtiyaç duyulmuyor.
10- Peri Işığı:
İsminin sizi yanıltmasına izin vermeyin. Zira peri ışığı bugüne dek karşımıza çıkan en etkileyici ve heyecan verici holografik teknolojidir. Digital Nature Group araştırmacıları, küçük ışık plazma noktaları olan voxeller tarafından oluşturulan üç boyutlu, interaktif hologramlar geliştirmeyi başardı. Araştırmacılar tarafından femtosaniye lazerler (Bir femtosaniye saniyenin katrilyonda birine verilen addır ve bu lazerlerin atımları 30 ile 270 femtosaniye arasında bir sürede gerçekleşiyor.) ile yaratılan üç boyutlu görüntülerdeki çözünürlük saniyede 200 bin noktaya kadar ulaşabiliyor. Üstelik plazma atımlarının bu denli hızlı olması, ona dokunduğunuzda sizi yakmayacağı anlamına geliyor.
Her şeyin ötesinde, bu hologramlar somut ve hissedebileceğiniz yapıda. Peki ya modern bilim için mucize sayılan tam olarak nedir? Mükemmel görüntüler yaratan ışık patlamaları tam olarak nasıl bir his veriyor? Bu sorunun cevabını başında bulunan araştırmacı Yoichi Ochiai “Zımpara gibi bir his veriyor.” sözleri ile veriyor.
Sonuç:
Hologramlar eskiden sadece bilim kurgu filmlerinin konusuydu. Fakat bu teknolojinin gelişimi ve kullanımı, bilim kurguyu gölgede bırakarak gündelik hayatımızın bir parçası haline geldi.
Bugün hologram teknolojisinin faydalarının sadece küçük bir kısmını kullanıyor olsak da, mucitlerin ve geliştiricilerin devam eden çalışmaları sayesinde, hologramlar gelecekte hayatımızda çok daha büyük bir yere sahip olacak gibi görünüyor.
Sonuç olarak halen hologram teknolojisi alanında yapılacak çok iş olmasına rağmen, bilim bu konuda sürekli kendini geliştiriyor ve sizin için ilerleyişi sürdürüyor.
Yorum yazabilmek için oturum açmanız gerekir.